Gaziantep Mutfak Kültürü

İnsanların en temel gereksinimi olan yemek insanlığın ilk ortaya çıktığı tarihten itibaren zorunlu bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu ihtiyacı karşılamaya yönelik olarak ortaya çıkan mutfak kavramı çeşitli dönemlerde farklı aşamalardan geçerek günümüzün belki de vazgeçilemeyen kavramını ”Mutfak Kültürünü” oluşturmuştur. Zağros dağları, Suriye, Akdeniz, Filistin ve Mezopotamya gibi geniş bir alanı kapsayan Bereketli Hilal bölgesi tarih boyunca önemli uygarlıklara ev sahipliği yapmış, kimi zaman dehşet verici savaşlara, kimi zaman ise önemli barışlara sahne olmuştur. Bereketli Hilal bölgesinde ortaya çıkan iklim değişikliklerinin yabani tahılların kısa sürede geniş alanlara yayılması yetiştirilmesi kolay olan arpa ve buğdayın evcilleştirilmesi için atılan ilk adım olmuştur. Yetiştirilmesi için sadece ekme ve dikmenin yeterli olduğu arpa ve buğday ilk evcilleştirilen bitkilerdir. Bu bitkilerin evcilleştirilmesi içinde bulunduğumuz bereketli hilal olarak adlandırılan bölgede ortaya çıkmıştır. Ateşin keşfedilmesiyle beraber insanlar, ısınmış, aydınlanmış ve yemeklerini pişirmişlerdir. İnsanların yaşamını devam ettirmeleri için zorunlu olan yemek yeme olgusu, ateşin bulunmasıyla farklı tatların ortaya çıkmasını sağlamıştır. 

Gaziantep’in İpek Yolu ve mevcut yaşamış kültürlerin dışında diğer adıyla baharat yolu olarak tanımlanan ve önemli bir kervan yolu üzerinde bulunması, Gaziantep mutfağının zenginleşmesine neden olmuştur. Bu tarih dokusu içerisinde yer almış olan hanlar, hamamlar, imarethaneler kervanların konuklama yerleri olması dolayısıyla gelenlerin taşıdıkları kültürel etkiler gastronomi adına önemli kaynak olarak kalıcı hale gelmiştir. Bunun yanı sıra, Milli Mücadele sırasında yaşanan kıtlık ve buna bağlı olarak oluşan açlık, ele geçen her şeyi yemekte kullanmak, bu esnada var olan yemek kültürünün büyümesine sebep olmuştur. Bu da farklı özellikler içeren bir mutfak olmasına neden olmuştur. 

Bölgede yapılan arkeolojik kazılarda ele geçen seramik buluntularının çoğu mutfak kapları ile bağlantılıdır. Bazen sağlam durumda ele geçen kaplar bazen de parçalar halinde bulunmaktadır. İnsanoğlu ilk yaptığı kapları elle toprağa şekillendirmiş ve zamanla gelişen, sanat eseri sayılan kaplar üretmişlerdir. Gaziantep Sakçagözü’nde bulunan ve Kalkolitik döneme tarihlendirilen el yapımı kase olan Coba kasesi ilk kez Cobahöyük’ te ele geçmesinden dolayı, arkeoloji literatüründe Coba Kasesi olarak adlandırılmıştır. Seramik çarkının keşfedilmesiyle daha özenli yapılan kapların yemek sofralarını süslemenin ötesinde birer sanat eseri olduğunu görmekteyiz. Bölgeye ticaret yoluyla gelmiş kapların bulunması kültürlerin birbirinden etkilenerek, kaynaşarak bugüne zengin bir yemek kültürü bırakmıştır. 

Gaziantep Mutfağı kültürlerin harmanlanması ile zenginleşen ve tarihin derinliklerinden gelen müthiş bir geçmişe sahiptir. Asırların damıttığı lezzete, güneşin ve ateşin kattığı tat eklenerek Gaziantep Mutfağını benzersiz kılmaktadır. Gaziantep Mutfağı öncelikle yerleşik ve köklü bir kent uygarlığının somut yansımasıdır. Gaziantepliler, yemek yapmaktan, yedirmekten ve yemekten zevk alan insanlardır. Sofraları oldukça zengin, misafire ise oldukça duyarlıdırlar. Kadın ve erkeğin mutfaktaki birlikteliği ve paylaşımcılığı Gaziantep zengin mutfak kültürünün temelini oluşturmaktadır. Gaziantep’e UNESCO gözüyle baktığınızda her Antepli’ nin bir gurme ve kadınından erkeğine birer şef aşçı olduğunu görürsünüz. 

Antep Mutfağı; pişirme tekniklerinden yemekte kullanılan malzemelere, mevsimlik hazırlıklardan yiyecek içecek çeşitlerine ve kullanılan araç gereçlere göre şekillenen bir yemek kültürü öğesine sahiptir. Anadolu’nun verimli topraklarında emek ve sabırla yetiştirilen bitkileri ve sebzeleri tazeliği, doğallığı ve asırlık kültürü sevgiyle sunar Antep Mutfağı. Tarih boyunca havasını, suyunu ve toprağını sevip, burayı yurt edinen insanlar farklı diller, dinler ve etnik kökenlere sahip olsalar da ortak bir damak tadında buluşmuş ve günümüzün zengin Antep Mutfak kültürünün ortaya çıkmasında pay sahibi olmuşlardır. 

Gaziantep yemekleri Türk ve Dünya mutfakları arasında ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Nineden toruna bir miras titizliği ile öğretilen yemeklerin ve tatlıların yapımında kullanılan malzemelerin seçimindeki titizlik, hazırlama ve pişirmede gösterilen beceri, yemeklerin yapımında kullanılan ve yemeklerde değişik tat ve lezzet veren baharatlar, salçalar, soslar ve karışımlar, Gaziantep yemekleri ve tatlıların şöhrete kavuşmasına ve aranılan tadı olmasına neden olmuştur. Gaziantep yemeklerinde, haşlama, ızgara, tava, sote, kavurma, tencere yemeği, fırın yemeklerinin içinde bulunduğu tüm pişirme teknikleri kullanılmıştır. Ayrıca yörede yetişen tüm tahıl, meyve ve sebzelerin kullanılmasıyla 500’e yakın yemek çeşidi ile Gaziantep mutfağı, UNESCO Yürütme Kurulunun aldığı karar doğrultusunda 116 şehrin katılımı ile kurulan Yaratıcı Şehirler Ağı Listesine 11. 12. 2015 tarihinde girerek Dünya Mutfağı’ nda hak ettiği yeri almıştır. 

Ayrıca 35’i tescillenmiş 500 civarında özgün yemek çeşidine sahip Gaziantep mutfağı, Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Projesi’nin (EDEN) 2015 yılı “Yerel Gastronomi ve Turizm”  ödülünü almıştır. 

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Gaziantep yemek kültürünü tanıtımını yapmak ve gelecek kuşaklara aktarmak için Emine Göğüş Mutfak Müzesi’ni kurmuş ve Mehmet Reşit Göğüş Mutfak Sanatları Eğitim Merkezi ile mutfak kültürüne tanıtımına ve eğitimine verdiği değeri mutfak kültürünün en güzel örneklerinin bulunduğu Mutfak Sanatları Merkezleri kurararak taçlandırmıştır. Mehmet Reşit Göğüş Mutfak Sanatları Eğitim Merkezi’nde Antep Mutfağı’nın öğretildiği kurslar verilmekte, çocuk, genç ve yetişkin atölyeleri yapılmaktadır. 

Ayrıca iki yıldır düzenlenen Uluslararası Gastronomi Festivali Gastroantep ile de Antep Mutfağını Uluslararası arenada tanıtma gayretleri devam etmektedir. Gaziantep, Adana ve Hatay’ ı kapsayan 3A Projesi Gaziantep Rehberler Odası işbirliği ile Profesyonel Turist Rehberlerine Gurme ve Gastronomi Turizmi ile ilgili yapılan eğitimler bölgenin lezzetlerini daha geniş kitlelere duyurmaya amaçlamıştır. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Gaziantep Rehberler Odası işbirliği ile Profesyonel Turist Rehberlerine Gurme ve Gastronomi Turizmi ile ilgili program düzenleyerek bölgenin lezzetlerini daha geniş kitlelere duyurmayı amaçlamıştır. 

Leave a Reply

Your email address will not be published.