Osmanlı Devleti’nin çöküşüyle birlikte Antep içinde zor günler başlamıştı. İngilizler 17 Aralık 1918’de Halep’te fazla asker ve hayvanları bulunduğundan dolayı yalnız kışı çıkarmak, iaşe temini bahanesiyle Antep’e girmiş ve başlarda işgal görüntüsü vermemeye çalışmıştı. Ancak asıl maksadını 15 Ocak 1919’da Mondros mütarekesinin 7. maddesine dayanarak Antep’i resmen işgal etmek suretiyle göstermişti. İngiliz işgaliyle birlikte I. Dünya Savaşı’nda Suriye’ye gönderilen Ermeniler fırsattan istifade Antep’e geldi. Amerikan koleji ve çevresindeki evleri karargâh edinen İngilizler, Türklere karşı büyük bir kin besleyen Ermenilerin tahrik ve kışkırtmalarıyla sert bir idare tesisi kurdu. 23 Ocak’ta Hükümet Konağı’nı basarak şehrin tanınmış kişilerini Mısır’a sürgüne gönderen İngilizler, sıkı yönetim ilan ederek 8 Mart’ta yayınladığı beyannameyle halkın elindeki bütün silahları toplamış, 15 Mart’ta ise sokağa çıkma yasağı koyarak cadde ve sokaklara yerleştirdikleri zırhlı otomobiller ve makinalı tüfeklerle halka korku vermişti. Bu baskı Antep halkının direnme azmini güçlendirdi. Sivas’tan gelen emirle direniş için Antep Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kuruldu. Şehir savunma tertibatı için 27 semte ayrıldı. 15 Eylül 1919’da İngiltere ve Fransa kendi arasında imzalamış oldukları Suriye İtilafnamesiyle İngiltere işgal ettiği bölgeleri Fransa’ya bırakmıştır. Suriye İtilafnamesi ile birlikte Fransızların işgal harekâtı Anadolu’nun her yerinde tepkilere sebep olmuştur. 29 Ekim 1919’da Antep’e gelen Fransızlar şehrin işgalini İngilizlerden devraldılar. Ermeniler Fransız askerlerini sevinç gösterileriyle karşıladı. 5 Kasım’da bir Fransız subayı Akyol karakolundaki Türk Bayrağını bir polise zorla indirtti. Bu durum halkta infiale neden oldu. Fransızlara güvenen Ermeniler şehirde taşkınlıklarını artırarak Türklere saldırmışlardır. Fransız Kumandanlığı Türk Jandarma ve polisini emirleri altına girmesini istemiş bu durum iç işlere müdahale olduğu için reddedilmiştir. 30 Aralık’ta düzenlenen büyük mitingle Antep halkı Fransız işgaline karşı açıkça direneceğinin işaretini vermiştir. Yaklaşık 36 ay boyunca İngiliz ve Fransız işgali altında kalan Antep bir kahramanlık örneği sergileyerek bölgenin hatta tüm Türkiye’nin kurtuluşuna ışık tutmuştur. 20 Ekim 1921’de Ankara Antlaşması’nın imzalanması ile işgal dönemi son bulmuş ve 25 Aralık 1921 tarihinde son Fransız müfrezesi Antep’i terk etmiştir.
1933 yılı Ocak ayının 15’inde uzun süreli bir yurt gezisine çıkan Atatürk 26 Ocak 1933 günü Gaziantep’i ziyaret edecekti. O gün Ramazan Bayramı arifesiydi. Atatürk, bayramı Gaziantep’te geçirmek istiyordu. Haber Gaziantep’te duyulur, duyulmaz halk iki bayramı bir arada kutlamanın sevinci içinde, şehirlerini bayrak ve taklarla süslemişlerdi. Gaziantep Valisi Akif Bey’in başkanlığındaki bir heyet, Atatürk’ü karşılamak üzere Narlı istasyonuna hareket etti. Heyetle buluşan Atatürk, onlarla birlikte saat 11’e doğru Gaziantep’e girdi. O gün şehir ana-baba günü, binlerce, on binlerce insan, okullar, esnaf birlikleri karşılamaya çıkmışlardı. Atatürk, karşılayıcıları selamladıktan sonra, otomobiline bindi. Yolda, Başkarakol’da arabasından inerek, bir süre halk arasında yürüdü, tekrar bindi, Atatürk Bulvarı’ndan Halkevine geldi. Meydanlarda davul-zurnalar çalıyor, milli oyunlar oynanıyordu. Halkevinde çeşitli kuruluşların yöneticileri ile görüştü bilgi aldı. Atatürk, Gaziantep’teki çalışmalardan memnun görünüyordu. Akşam, Gaziantepliler, Atatürk’e iki yüz kişilik bir yemek verdiler. Gaziantep Atatürk’ü her zaman saygıyla andı. Onun Gaziantep’e geliş gününü, bir bayram olarak her yıl kutlamaya başladı.
Leave a Reply