Anasayfa » Başarılı İletişimin Anahtarı “Algı Kanalları ve Kodları”

Başarılı İletişimin Anahtarı “Algı Kanalları ve Kodları”

Başarılı İletişimin Anahtarı “Algı Kanalları ve Kodları”

Danışmanlık ve eğitmenlik kariyerim boyunca onlarca şirkete ve kuruma eğitimler verdim. Türkiye’nin en önemli platformlarında ve üst düzey kurumlarda eğitimler, seminer ve konferanslar gerçekleştirdim. 40.000’den fazla insana özellikle iletişim temalı sunumlar yaptım. Bu kadar yoğun ve çok çeşitlilik arz eden faaliyetlerin sonucunda da binlerce geri bildirim aldım. Her bir geri bildirim daha fazla kişiye ulaşmama vesile olacak ipuçlarına ve verilere dönüştü. Bu verileri zamanla enformasyona dönüştürmeye çalıştım ve bu birikim de oldukça heyecan verici ve deneyimsel bilgilere ulaşmamı sağladı. Sonra bu bilgileri bilimsel bir temele oturtmak için araştırdım, meslektaşlarımla biraraya geldim. Artık her eğitimime ve gerçekleştirdiğim sunumlara bu mercekten bakmayı bir alışkanlık haline getirdim.

Araştırma ve gözlemlerime göre İnsanlar arasındaki iletişim problemlerinin temelinde farklılıklara takılarak karşı tarafı anlamamakta ve kendimizi de tarif etmekte zorlanmamız yatıyor. İnsanların ortak bir algı dilini keşfetmesi ise iletişim problemlerini önemli ölçüde azaltabiliyor. İnsanların beş duyularından bazılarının daha hassas olduğu, yaşamlarını sürdürürken dünyayı görsel, işitsel ya da kinestetik hassasiyetlerine göre algıladıklarını biliyoruz. Temsil Sistemleri adı da verilen ve sadece iletişim bilimcilerin ve psikologların değil, iş ve özel yaşamındaki iletişim problemlerini çözmek isteyen sayısız insanın da ilgisini çeken bir konuyu sizler için özetlemeye çalışacağım.

İnsanlarla kurulacak başarılı bir iletişim disiplininin anahtarı baskın algı kanallarında ve bu algı kanallarına hitap eden iletişim kodlarında gizli olabilir. Gerek kamu çalışanlarına, gerekse özel sektör çalışanlarına uyguladığım Baskın Algı Kanalı Testleri sonucunda ülkemizde Kinestetik Dominant insanların çoğunlukta olduğunu, bunu Görsel Dominant insanların takip ettiğini, en az sayıda da İşitsel Dominant insanların olduğunu söyleyebilirim. İnsanlar bazen doğuştan gelen özellikleriyle, bazense diğer başka nedenlerle bu üç kanaldan birine daha yakın olabiliyor. Bir insanda bu baskın algı kanallarından hangisi ağır basıyorsa, yani dominant duyusu hangisiyse o algı kanalının ihtiyaç duyduğu iletişim kodlarını kullanarak karşısındaki insanla muhatap olmak iletişim problemlerinin ortadan kalkmasını kolaylaştırabiliyor. Bu yazımda sizlere Türkiye’de en çok sayıda görünen Kinestetik Dominant insan tipini özetleyeceğim.

Kinestetik Dominantlar Kimlerdir?

Bazı insanların Kinestetik Algı Kanalı gelişmiştir. Kinestetik insanlar hayatı ağırlıklı olarak dokunma, tatma ve koku alma duyuları ile deneyimlemektedirler. Biz eğitimlerimizde bu insanlara “Kinestetik Dominant” diyoruz. Türkiye’deki insanların yarısına yakınının Kinestetik Dominant olduğunu tahmin ediyoruz. Peki “Kinestetik Dominant”’lar dünyayı nasıl algılarlar? Kinestetik Dominant insanlar iletişimde daha çok nelere öncelik verirler? Şimdi kısaca bu konuyu ele alalım. Kinestetik Dominant insanların temel özellikleri şunlardır:

  • Duygulara önem verirler, hissetmek isterler.
  • Dokunmak isterler, sıcak ve soğuktan çabuk etkilenirler.
  • Kendi bedenleri ile sürekli iletişim halindedirler.
  • Ağırlıklı olarak ciğerlerinin alt kısımlarından nefes alırlar.
  • Karşısındaki insanla iletişim halindeyken yakın dururlar.
  • Genellikle yavaş hareket ederler.
  • Film izlerken filmin içine girerler.
  • Birşey dinlerken elinde bir kalem, tesbih, anahtarlık, bardak veya başka bir obje olması onları rahatlatır.
  • Uzun ve aralıksız olarak okumaktan çok keyif almazlar.
  • Konuşurken hislerini katarlar.
  • Çok hızlı konuşmaları takip etmekte zorlanırlar.
  • “Neden?” Sorusunu sık sık sorarlar.
  • Dikkatleri çabuk dağılır, çevreden çok etkilenirler.
  • Sarılmak, kucaklaşmak, tokalaşmak onlar için çok önemlidir.
  • Birşeyi öğrenmeleri için yapmaları gerekir, yaparken öğrenirler.
  • Uzun süre aynı yerde duramazlar, kıpırdamak, hareket etmek isterler.
  • Düşünürken, iç diyalogda kendi sağ aşağılarına bakarlar. Bu anlarda sizi dinlemezler…
  • Konuşurken göze bakmazlar, gözlerini kaçırırlar.
  • Alçak veya yavaş ses tonu ile konuşurlar.
  • Düşünürken zamana ihtiyaç duyarlar.
  • Öğrenirken sık tekrara ihtiyaç duyarlar ancak öğrendiklerini kolay unutmazlar.

Kinestetik Dominant İnsanlara Nasıl Yaklaşmalı?

Bir Kinestetik Dominant’la konuşurken onunla önce tokalaşmalısınız, yakın durmalısınız. Dolayısıyla pandemi sürecinden en çok etkilenenlerin Kinestetik Dominant insanlar olduğunu tahmin ediyoruz. Kinestetik Dominant insanlar kısık sesle ya da ağır ağır konuşurlar, görsel ve işitsel dominant insanlarda olduğu gibi kinestetiklerin de konuşma ritmine, hızına ve ses tonuna dikkat etmeli ve onları aynalamalısınız, yani onların ses tonlarına ve konuşma hızlarına uygun bir konuşma hızınız olmalı. Kinestetik Dominatlar’ın sık kullandıkları ve duymak istedikleri kinestetik kelimelerden bazıları şunlardır: Dokunmak, hissetmek, el, avuç, parmak, temas, kavramak, rahatlık, yumuşak, sert, kaygan, pürüzlü, hafif, ağır, sıcak, soğuk, ılık, ferah, yiyecek, içecek, tatlı, tuzlu, acı, bol, konforlu, basmak, somut, sakin, samimi.

Öncelikle Kinestetik Dominant’ların hissetmeye önem verdiğini unutmamalıyız. Kinestetikler genel olarak eşyalara dokunmak, ürünler tatmak ve kokusunu almak isterler. Kavun ve karpuz seçimini daima onlara bırakın. Gözlük alacaklarsa cam ve görüş kalitesinden ziyade gözlüğün burun kemeri ve kulak arkalarında bası yapmamasına ve rahat olmasına önem verirler. Ayakkabıları mutlaka rahat olmalıdır, rengine ve modeline daha sonra bakarlar. Eşyaları daha fazla hissetmek için zaman zaman tırnaklamaları ya da ellerinde oynamaları onlar için olağandır. Silgili kalemlere veya stres topu gibi yumuşak objelere dayanamazlar.

Kinestetik Dominant’ları karşılarken ofis ortamımız rahat, huzurlu ve havadar olmalıdır. Oda atmosferi yazın serin, kışınsa ölçülü bir sıcaklıkta olmalı, oksijen oranı asla düşük olmamalıdır. Üşümek, sıcaklamak ve terlemek onları fevkalade rahatsız eder. Mekanların pencereye, klimaya, ısıtıcıya ve şömineye en yakın tarafında oturmak isterler. İklimlendirme onların kontrolünde olmalıdır.

Kinestetik Dominant’lar ortamın genişliğine, oturma ünitelerinin yeterliliğine, konforuna ve ikramların temizliğine, tazeliğine, tadına muazzam önem verirler. Çay daima sıcak, limonata daima soğuk olmalı. Aksi taktirde alınırlar, üzülürler, moralleri bozulur ve hatta biraz da sinirlenirler. Kinestetik bir insanla toplantınızı asla öğlen yemeğinden önce yapmayın; paylaşmak istediğiniz konulara dikkatlerini vermelerini istiyorsanız yemek sonrası birlikte çay içerken bunu deneyin. Tartışılacak bir konu varsa ve karşınızdaki kinestetik kişinin karnı açsa işiniz kolay değildir. Önce bir şeyler ikram edin. Kinestetilk Dominant’lar obezite gibi sağlık problemlerini hariç tutarsak çoğu zaman diğer insanlara göre bir parça daha kilolu olabilirler. Yemekten iyi anlarlar. Yemeğin tanzim ve sunumundan ziyade lezzetine, kıvamına, sıcaklığına, soğukluğuna ve kokusuna önem verirler.

Kinestetik Dominant’lar bir odadan içeri girdiklerinde mutlaka oturabilmeliler, ara sıra ayağa kalkmak onlara iyi gelebilir. Uzun süre ayakta tutarsanız ya da uzun süre oturtursanız bu durumdan dolayı rahatsız olurlar.

Ağır ağır yürüyen, elini cebine sokmaktan hoşlanan, yavaşça ve yere bakarak konuşan kadın ve erkeklerin çoğu Kinestetik Dominant’tır. Bazen şık giyinmiş Kinestetik Dominant’lar karşınıza çıkabilir. Ancak bu insanların kıyafetlerini büyük bir ihtimalle Görsel Dominant anne, baba, eş ya da arkadaş almıştır, bundan emin olabilirsiniz; Kinestetik Dominant’lar genel olarak kıyafetlerin kendilerine yakışmasına pek bakmazlar, kıyafetlerin üzerindeki resim, motif ve ikonların ne olduğuna çok da dikkat etmezler, onlar için önemli olan daima konfor, huzur ve rahatlıktır. Kinestetik Dominant insanların çoğu modayı takip etmezler, bunu onlar için yakınları yaparlar. Kinestetikler en çok kinestetiklerden alışveriş yapmaktan hoşlanırlar. Çünkü birbirlerini kolaylıkla aynalarlar, yani beden dili, jest, mimik ve ses tonlarını karşısındaki insanlarla yakın seviyeye getirip benzeştirebilirler. Ancak satış danışmanlarının çoğu kinestetik değil görsel olduğu için alışverişe çıkarken görsel yakınlarından yardım isterler. Kinestetik Dominant’ların saç ve sakal durumları genel olarak rahatlığa endekslidir.

Şimdi çevrenizdeki insanları gözlemleyin. Çok sayıda Kinestetik Dominant insan olduğunu fark edeceksiniz. Siz de Kinestetik Dominant’sanız onlarla iletişim kurmanız daha kolay olabilir. Değilseniz yukarıda özetlediğimiz prensipler çerçevesinde uygun iletişim kodlarını ve yollarını kullanmayı deneyebilirsiniz.

Bu arada Görsel ve İşitsel Dominant insan tiplerini de tanımanız bir iletişim ustasına dönüşmenize yardımcı olabilir. Satış Psikolojisi isimli kitabımızda her bir baskın algı kanalını ve insan tiplerini detaylı olarak ele aldık. Yüzlerce özel sektör ve kamu çalışanının ve yöneticinin bu kitap vesilesiyle iş ve özel yaşamlarına dair iletişimlerini iyileştirdiklerini, yeni bilgi ve uygulamalarla yaşam kalitelerini daha mükemmele ivmelendirdiklerini bilmek mutluluk verici.  Şimdi deneme, uygulama, yaşama zamanı…

Emrah Altuntecim

Leave a Reply

Your email address will not be published.